23 Mayıs 2013 Perşembe

Bi Deniz Vardı Canı Sıkılan :)

Bu aralar kendimi bir rutinin içinde ve yuvarlanarak kendi halinde ilerleyen bir top gibi hissediyorum. İşe başladığımdan beri oturtamadığım düzenim halen oturmadan gitmeye devam ediyor. Düzenimin olmaması bir rutin oldu galiba...

  • Pazar gününden hazırladığım sandviçlerim yalan oldu, her gün simit poğaçaya talimim bu aralar. 
  • Erken kalkmaya alışkın olmayan bünye akşam 22.00 den sonra otomatik pilota geçiyor ve 23.00 den sonra uyku benim için herşeyden tatlı bir hal alıyor ve bedenimi teslim alıyor.
  • Planlanmayan seyahatler oluyor ve kendimi bir anda İstanbul'da buluyorum. Güzel şeylere de vesile oluyor ona lafım yok ama salı gecesi eve dönüp ne olduğumu anlamadan çarşamba sabahı işe gitmek beni nakavt ediyor.
  • Önüme gelen herşeyi yemeye devam ettiğim için yazın gelmesinden dolayı kilo vermeye odaklanmayı bırakın olan göbişimin de büyümesine sebep oluyor. Bir yolunu bulacağım galiba Haziran ayında hadi bakalım.
  • Ayağımı rahat ettirecek bir ayakkabı bulamadığım için sürekli ayak ağrısı çekiyorum. Çoğu zaman eve dönerken yalınayak olasım geliyor ama yıkılmadım ayaktayım :)
  • İşe girdiğim ilk zamanlar bir liste yapmıştım, yapılması/alınması gerekenler listemde henüz üzeri çizilmiş sadece bir tek şey var :) Çamaşır Teli!
Tüm bunlara rağmen halen nefes alabildiğim, sevdiklerimle olabildiğim ve bloga uğramamama rağmen izleyici sayım azalmadığı için mutluyum, mutluyum, mutluyum!




11 Mayıs 2013 Cumartesi

Hümeyra'nın Denizi ve O Meşhur Fincanları Yeniden!!!

Hümeyra'nın Denizi blogunu takip edenler bilir, geçtiğimiz aylarda bu fincanları hediye ettiği bir çekiliş düzenlemişti ve bana çıkmadığı için baya bi üzülmüştüm... Şimdi şansıma tekrar aynı çekilişi düzenliyor ve o güzelim fincanlardan tekrar hediye ediyor.

Siz de benim gibi geçen sefer ağzının suyu akarak bakanlardansanız bunu çekilişle şansınız var :)


24 Mayıs'ta bloga bi uğrayın derim, kim kazanmış öğrenelim :)


10 Mayıs 2013 Cuma

Testa Rossa'da Kahvaltı Sorunsalı...

1 Mayıs Resmi tatil olduğundan dolayı eşim de ben de o gün çalışmıyorduk ve havalar da düzeldiği için kahvaltı için kendimizi dışarı attık... Hazırlanıp çıkmamız biraz uzun sürdüğü için Anatolium'daki İKEA'nın kahvaltı saatini kaçırdık ve hemen Anatolium AVM'nin girişindeki, dış görünüşünden dolayı ve girişteki kahvaltı sofrası resminden dolayı dikkatimi çeken Testa Rossa'ya oturduk. Kahvaltı siparişimizi verdikten 5 dakika sonra ekmeğimiz sepetin içinde masadaki yerini aldı... Eşimle sohbet ederken bi 15 dakika kadar bekledik sanıyorum ki çaylarımız geldi. Çaylar gelince doğal olarak kahvaltı servisinin 1-2 dakika içinde yapılacağını düşündük ancak bi 8-10 dakika da kahvaltının gelmesini bekledik çay ve ekmek eşliğinde ki çaylar bu arada biraz soğudu tabi. En sonunda kahvaltı tabağımız masadaki yerini aldı .



Görünüş olarak pek hoş gözükmekte dimi? Şimdi bu kahvaltı tabağına ve içtiğimiz 4 bardak çaya 39 TL hesap ödedik ve günümüzü bozmamak adına da kasadaki mekan sahibine bişey demedik ancaaaaaak;

Şimdi sorarım size aşağıda yazdıklarımı okuyunca siz bir daha bu mekana gider misiniz?

Kahvaltı siparişini verdikten hemen sonra ekmeği masaya koyup esas servisi yapana kadar o ekmeği açık havada kurutmak neyin kafasıdır?

Kahvaltıyı beklemeden çay içmek isteyenler olabilir sonuçta herkesin bir tercihi var ancak "Çaylarınızı heme mi getirmemi istersiniz yoksa kahvaltı ile birlikte mi getireyim?" diye sormak çok mu zordur?

Böreklerle yumurtayı aynı anda pişirecek yeteneğe sahip aşçınız yok mu? Yoksa o gün izinli falan mıydı? Tabaktaki börekler ne kadar sıcaksa yumurta da bir  o kadar soğuktu. Bakın ılık falan demiyorum bildiğin soğuk.

Yumurtayı resimde sahanda görmüştük ama yumurta bildiğin rafadan geldi masaya, hadi o aldatmacayı geçtim de bari kayısı mı rafadan mı yemek istediğimiz soraydınız be!

Ayrıca böreklerin pişmesini beklerken tabakların kenarda beklediği o kadar belli ki dilim kaşarlar oda sıcaklığında beklemekten yağ tabakasına dönüşmek üzereydi.

Son nokta ise tabakta gördüğünüz dilimlenmiş elmanın etiketi üzerinde duruyordu!!! Eşim izin verse onun da resmini çekecektim...

Bu kadar rastgele bir kahvaltı tabağına da bu kadar para verince ben nasıl oldu da o kadar sakin ve ses etmeden çıktım o mekandan hala anlayabilmiş değilim! Daha fazla içimde tutamadım en azından buradan duyurmak istedim o günkü kahvaltı memnuniyetsizliğini...

Bir daha mı? Kahve içmek için bile gitmem...





5 Mayıs 2013 Pazar

İmza: Karın 'da Denizin Yıldızı...


Merakla beklenen (ki benim için öyleydi çünkü ayrı bir önemi ve yeri vardı) İmza:Kızın projesinin değişik bir versiyonu olan İmza:Karın Mayıs ayı başı itibariyle artık kitapçılar... Dün D&R'da görünce birden heyecanlandım ve o zamana kadar eşime bahsetmediğim ve en yakın özel günümüz olan 11 Mayıs Nişanlanma tarihinizin 5. yılı dolması şerefine sürpriz yapmayı planladığım haberimi yumurtlayıverdim ve kitabı alıp içindekiler kısmında kendi yazımı gösterdim...

O anki yüz ifadesi ve şaşkınlığı görülmeye değerdi :) Okurken yüzünün aldığı şekli ve gözlerindeki mutluluğu hiç bir şeye değişmem!!! :)

Merak edenlere...



Birden düşündüm ve böyle bir olayın ne kadar da özel, unutulmaz ve ölümsüz olabileceğini farkettim ve sonra olan oldu :) Birileri bu kendi deyimiyle "inanılmaz" jeste nasıl karşılık vereceğini düşünüyooo :D

İMZA:KARIN KİTAPÇILARDA!!!


BASIN BÜLTENİ          



“İmza: Kızın”dan sonra sıra “İmza: Karın”da!
Kadınlar, hayatlarında iz bırakan erkeklere mektup yazınca…!
İMZA: KARIN Mayıs’ta tüm kitapçılarda!
Kadınlar, “İmza:Kızın” derken önce hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdılar. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarına… Şimdi kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Bu defa, hayatlarında öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, kısa ya da uzun süreli izler bırakmış veya bırakacak olan erkeklere anlattılar yaşadıkları duyguları. Bir resmi imza olsun olmasın, kimi kocasına, kimi sevgilisine, kimi kaybettiği ruh eşine, kimi nefret ettiği “eski” eşine, onu terk eden sevgilisine, kimi de arayıp da hiç bulamadığı o erkeğe yazdı mektubunu.
Farklı sosyo-kültürel yapılardan, farklı yetiştirilme biçimlerinden, farklı duygusal temalardan gelen 100’ü aşkın kadının hayatlarında iz bırakmış, bırakan, bırakacak erkeklere yazdığı mektuplardan oluşan “İmza: Karın”, kadınların hayatı paylaştıkları erkeklerden neler beklediğini farklı yönlerden gün ışığına çıkaran bir kitap. Yaşı, mesleği, kocası kim olursa olsun, kadın her yerde kadın ve kadın olmanın özü ile kadınların beklentileri aslında birbirlerinden çok da farklı değil.
“İmza:Kızın” ekibinden Banu Özkan Tozluyurt’un yayına hazırladığı “İmza:Karın” Mayıs ayından itibaren kitapçıların raflarında yerini alıyor. Bazen kendinizi, bazen hayat arkadaşınızı bazen de çok yakından tanıdığınız kişilerin en saklı hayallerini okuyacağınız kitabın geliri de, çıkış noktası ile çok uyum sağlayan bir amaca hizmet için ayrılıyor: “İmza: Karın” kitabının telif geliri, kadınların huzurlu, mutlu ve kendilerini ifade edebilen bireyler olması için faaliyet gösteren Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu Derneği STET için bağışlanacak.
Kadın gözünden yaşamın detaylarını, kadının kalbinden geçen aşkın izlerini yakalamak istiyorsanız, “İmza: Karın” size yüzlerce farklı pencere sunuyor.
Ayrıntılı bilgi için: Banu Özkan Tozluyurt – banuduru@gmail.com
banu@banutozluyurt.com
0542.427.31.37
facebook.com/imzakarin
twitter/imzakarin



EDİTÖRE NOT:
Banu ÖZKAN TOZLUYURT 39 yaşında, yönetim danışmanı. BT Danışmanlık adlı şirketin sahibi. Yönetim, iletişim, kişisel gelişim konularında eğitimler verip danışmanlık yapıyor. Yaşam koçluğu sertifikası sahibi yönetici/kişisel koçluk yapmakta. Yazmayı, okumayı çok seviyor. Hayat Çocukla Güzel, İmza Kızın adlı yayınlanmış kitapları mevcut. Gezi, kişisel gelişim, gündeme ait yazılarını www.banunundunyasi.com da okurlarıyla paylaşıyor.
STET DERNEK :   SINIR TANIMAYAN EBEVEYNLER TOPLULUĞU -STET- verdiği eğitimler ve danışmanlık desteği ile gelecek nesilleri yetiştirecek kadınlara, hayatlarını iyileştirme ve kendi çözümlerini bulma yetisini kazandırmayı amaçlayan yeni nesil bir dernek olarak dikkat çekiyor. Ülkemizdeki kadınlara insan hakları, anayasal haklar, sağlık sorunları, psikolojik destek gibi pek çok konuda makro ve mikro ölçekte danışmanlık hizmeti veren STET Dernek, kendi etkinlik alanı içerisinde bulunmayan tüm yardım taleplerini, kendi uzmanlıklarındaki diğer derneklerle paylaşarak koordineli olarak sonuca ulaştırıyor. STET Dernek, çocukların toplumun geleceği olduğu bilinciyle hareket ederek,  ebeveynlerin anne ve baba olmak, çocukların ihtiyaçları, dönemleri, davranış biçimleri konusunda bilinçlendirilmesi ile daha doğru yaklaşımla, çocuklar yetiştirilmesini amaçlayan projeler geliştirir ve etkinlikler düzenler.  Kendini bir yardım derneği olarak tanımlamayan STET Dernek, uzun vadeli çözümleri eğitim projeleriyle hayata geçiren yeni nesil bir dernek bakış açısını benimsiyor. Bu anlamda “gönüllü bir akademi” görevi üstlenerek;  ''Hukuk, Kişisel Gelişim, Ebeveynlik, Kariyer,  Girişimcilik,  Meslek Edindirme” konularında eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunarak, kadınları ihtiyaçları olan alanlarda konunun uzmanlarıyla buluşturuyor. www.stetdernek.org  






İMZA:KARIN YAZAR LİSTESİ –alfabetik sıra
Önsöz-Banu Özkan Tozluyurt
Stet Dernek yazı-Ayşe Tolga
Giriş- Aşkım Kapışmak
Armağan Portakal
Arzu Dinçbaş
Arzu Kara
Arzu Koç
Ayça Erdura Ozar
Ayça Yamandağ Çatalyürek
Aydan Ermiş
Aylin Anne
Aylin Köksal
Aynur Tümen
Aynur Uzun
Aysel Özkan
Ayşe Erbulak
Ayşe Serpil Şengör
Ayşegül Çıdamlı Uygurer
Ayşen Peren
Ayşenil Şamlıoğlu
Bahar Karakaya
Bahar Tapkaç
Berfu Arslan Ağırsoy
Berna Agun Poyrazoğlu
Berna Cerit Engin
Berna Laçin Eşiz
Bilge
Birsen Sayar
Burcu1Anne
Burcu Ersöz
Cemre Birand
Çiçek Dilligil Öztoprak
Çiğdem Kırıkoğlu
Defne Ongun Müminoğlu
Deniz Uğur
Denizin Yıldızı
Derya Coşkundeniz
Dolly Karlıyol Tosun
Ebru Hekimoğlu
Ece Banu Özan
Ece Seçkin
Ela Alkan Dereköylü
Elif Tokgözoğlu
Emel Mutlu
Emel Özenç Göver
Emine Duran
Emine Gönel
Emine Gülsen Danacı
Engin Akgürgen
Esra Aylin Akalın
Evren
Evren Özalkuş
Fatma Erdem
Figen Gürdöl
Figen Midilli
Filiz Paşaoğlu
Fulya Alp Çoban
Funda Aksu
Funda Erkoç
Gamze Gözalan
Gamze Sayar
Gonca Keskin
Gözde Acar
Gül Meyenay
Gülden Işık
Gülser Gerçek
Gülter Özgür
Gülümse
Güneş
Güngör Ekinci Sağlık
Hafize Şentürk Sualp
Hikmet Çelik
H.N.E
Işık Taçoğlu
İlkim H. Karaca
İlknur Atalkın
İlknur Tatlı
İpek Ülkeroğlu
Lady in Red
Lale Celepoğlu
Lale Manço Ahıskalı
Leyla Erdura
Melek Öztürk
M. İrem Afşin
Muhteşem
Müge Oruçkaptan
Müge Yamanlıca Tuncay
N.K.
Nilgül Doğan
Nur Gül
Özge Uzun
Özgür Vahide Dinç
Özlem Öztürk
Özlem Uysaler
Parla Şenol Basmacıgil
Pollyanna
Renan Uzer
Sabriye Sezgin Birben
Seda Kalay
Sema Hayrioğlu
Serer Demirel
Serpil Berat Kubak
Serpil Demir
Servet Derya Değerli
Servet Erkenez
Sevinç Eryurt
Sibel Tahiroğlu
Sibel Zobu
Sinem Hayrioğlu
Sühendan Oray
Şadıman Şenbalkan
Şadkam
Şahver Koçulu
Şengül Hablemitoğlu
Şirin Tekin
Şule Yüksel Mutluay
Tansu Oskay
Taylan Kümeli
Tuğba Akdağ Ozan
Tuğba Zakoğlu
Tülay Yazgan
Tülin Kaymakçı
Vuslat Sena Akay
Yağmur Bulut
Yasemin Sungur
Yonca Tokbaş
Zeliş Kurt
Zeynep Aydemir
Zeynep Göktaş
Zeynep Yaman


Bursalı Bloggerlar Buluştuk Biz!

4 Mayıs Cumartesi yani dün Deryayla Lezzetler Blogunun sahibesi sevgili Derya Sezgin'in tamamen kendi çabalarıyla düzenlediği Bursalı Bloggerlar Sabah Kahvaltısı Etkinliği'ne gittim... 

Bir dolu gülen göz beni karşıladı ve orada olduğum vakit boyunca da kahkahalarımız hiç eksik olmadı diyebilirim... Kimi erken kimi geç, kimi az kimi çok bir şekilde görüştük, konuşma ve paylaşım fırsatı bulmuş olduk...



Uzun zamandır görmediğim Asortik ile kaynattık, Zehra Abla'nın durup durup patlattığı esprilerine güldük, Modaliza ve Buket ile sohbet ettik hatta uygun olan ilk fırsatta buluşma sözü bile verdik...

Modaliza ile resim bilem çektirdik ancak gördüğünüz gibi kendisi ne kadar da alımlı ve ben yanında ne de kilolu çıkmışım öyleeeee, ya bu resmi koymasa  mıydım acaba??? Amaaaan 18 Mayıs'ta diyetisyene gitmeye başlıyorum boşveeeer :D



Bu etkinliği düzenleyip hepimizi bir şekilde toplamayı başaran Derya Hanım'a tekrar tekrar teşekkür ediyorum... Ayrıca Sponsor firmalarımızın hediye ettikleri de ayrı bir yazı konusu olur yani, gelmeyen/gelemeyenler hem bu ortamı hem de bu güzellikleri kaçırdı... :)

Katılan Bloggerların Listesini sanıyorum önümüzdeki günlerde Derya Hanım paylaşır, ben de o zaman hemencecik update ederim...








Bu buluşmaya katkısı olan tüm sponsor firmalara 
ayrı ayrı TEŞEKKÜRLER!!!