Önce 5 Aralık 2007'de henüz İstanbul'da yaşamaya yeni alışmışken, kurulumu düzenimi göremeden kaybettik dedemi... Bir gece, aniden... Gecenin bir yarısı çalan telefonla kendimizi otobüste bulduk abimle... Rahatsızlandı diyorlardı ama biliyorduk o artık bizimle değildi. Hep başkalarının başına gelir sanıyorduk ama bi gün bizim evimize de düştü ölüm denen hayat gerçeği...
Dedem benim hayatımdaki en özel insandır, bizim onunla ilişkimiz bambaşkaydı çünkü... dede-torun ilişkisinden öte ama baba-evlat gibi de değil... Düşünün ben küçükken dedem kahveye okey oynamaya gittiğinde Hulusi Kentmen'in onun oyun arkadaşı olduğunu sanıyordum. Evet onu çok özlüyorum ama iyi ki dedemmiş benim
Bundan 3 yıl sonra da babamı kaybettik. Ne olduğunu bile anlamadan kayıp gitti elimizden... Haziran ayında teşhis kondu ancak çok geç kalınmıştı... Sadece 6 ay yaşatabildik. Sonra o da gitti...
Biliyorum son olmayacak ama artık Aralık rahat bırak bizi...
Hasretler ayrılıkla başlar
Yanar yürek sessizce ağlar
Bütün anılar canlanıverir
Sanki hiç bitmemişler gibi
.
.
.
İçin için har gibi
Kaplar bütün benliğimi
Bir garip olursun bunun ardından
Başınız sağolsun canım..
YanıtlaSilÇok üzüldüm.
Sevgiler.
tekrardan başın saolsun canım, bursadan sevgiler MR.
YanıtlaSil