Devamında Olanlar...

Efendiiim benim geçenlerde Supercellma ile bir görüşmem oldu... Şimdi "Bize ne ki niye anlatıyorsun? Tamam iyi güzel buluşup görüşmüşsünüz" diyebilirsiniz ama görüşmenin devamında olanlar bence paylaşılmaya değer... 

Geçen hafta ben bilgisayarımı tamirden aldıktan sonra telefon çalmaya başladı... Ben de tam metroya doğru yürüyordum ve baktım Supercellma arıyor... O da işten çıkmış Zafer Plaza'ya mı yoksa Kent Meydanı'na mı gitsem diye düşünmekte iken dedim "1 saat de olsa bi göreyim seni Kent Meydanı'nda buluşalım". Bunu söylerken de metro istasyonundayım ve sağa gidersem eve giden metroya binicem ama sola gidersem Selma'ya giden metroya binicem :D Ben tabi ki Selma'ya giden metroyu seçtim ve 20 dakika sonra muck muck öpüştük. Ofiste şu meşhur yılbaşı çekilişlerinden yapmışlar ve erkek bir iş arkadaşına hediye alacaktı. Önce Kiğılı'ya baktık ama fiyatlar bizi kastı biraz dahası gözümüze hoş gelen bir model bulamadık ve Pierre Cardin'e girdik. Orada hem göze hem de cebe hitap eden bir hediye aldıktan sonra Selma geçenler (kimde görmüştün unuttum Selma'cım sanıyorum kuzenimde gördüm demiştin.) kuzeninde gördüğü TV battaniyesi için English Home'a uğramayı önerdi ve soluğu orda aldık... Gözlerimizle battaniyeleri tararken bir yandan da mağaza görevlisine battaniyeyi anlatmaya çalışıyorduk ki kasanın arkasındaki bölümde O'nu gördük :) Mağaza görevlisi "Maalesef o ayrıldı başka da yok" dedi demesine ama üzerinde yazan kağıda göre o gün mağaza kapanana kadar ayrılmıştı... Bugün mağaza kapanışına kadar gelmezse yarın Selma'ya ayırması için anlaştık ve mağazadan ayrıldık... o zaman Selma'ya pek belli etmemiştim ama ben de bayılmıştım battaniyeye... Mağaza görevlisi İnegöl mağazasında 9 adet, internet mağazasında da 11 adet gözüktüğünü söyledi an benim kafamda ampül yanmıştı zaten :) Evet geldim,bilgisayarımı açtım ve şükür ki bi problem olmadan internete bağlandım. Buraya kadar herşey güzeldi ancak ben o anda akşam yemeği telaşından battaniyeyi tamamen unutmuşum... Tv karşısında pineklerken birden aklıma geldi ve kendimi bilgisayarın olduğu odaya ışınladım :) English Home'un internet sitesine girdim ve "Ara" kısmına "TV" yazdım çünkü TV battaniyesi olarak geçiyormuş... 

Ta taaaaa battaniye karşımda tüm güzelliği ile duruyordu... Bi süre düşündüm alsam mı diye... Fiyatı da uygundu aslında (30 TL) ve yarım saat kadar bekledikten sonra aldım ancak o anda sitede 5 taneye kadar almama izin veriyordu. Neyse dedim olmadı yarın sabah Selma da alır...

Ertesi sabah ben kurstayken Selma'dan mesaj geldi (ya da maildi tam hatırlayamadım yine...) ve internet sitesinde battaniyenin TÜKENDİĞİNİ yazıyordu!!!! Bir an neler düşündüğümü tahmin edebilirsiniz sanırım. Kızın ayılıp bayıldığı battaniyeyi gidip ben almıştım ve şimdi o bulamıyordu... Daha o an "bulamazsa ben kendime aldığımı kesin Selma'ya veririm zaten başka türlü vicdan azabından ölürüm" diye kararımı vermiştim ve Selma'ya da jet hızıyla mağazayı arayıp orada şansını denemesini tavsiye ettim...

Sonradan mail attı ve neyseki kadın gelip almamış battaniyeyi ve Selma için ayrılmış. Ama bulamasaydı gerçekten verecektim, ne berbat bir durum düşünsenize... Zaten sonradan itiraf ettim dün akşam aldım ben de diye :)

Ama ilginç değil saat 19:30 sularında sistemde 11 gözüken battaniye 22.00 gibi 5 tane ve ertesi sabah bitmiş!!! Yememiş içmemiş battaniye almışız internetten...

Bu kadar bahsettim peki nasıl bişey bu battaniye??? Şimdiden söyleyeyim kıskanmak yok :)

İşte böyle kocaman bir kutuda geldi...

İçinden ne çıktıııı???

Turuncu odadaki yerini aldı.

Tabi ki böyle açık durmayacak :) Ama televizyon izlerken sımsıcak tutacak bizi...

Geçtiğimiz cuma akşamı NTV'de Vedat Milor'un programını izlerken test ettik onayladık :D