15 Ocak pazar günü evi boşalttıktan sonra 20 Ocak günü anahtar teslimi için bomboş evimize geri döndük ve geride bıraktığım İstanbul manzaramı sizlerle de paylaşmak istedim...
Yaklaşık olarak 3,5 yılımı bu manzaraya bakarak geçirdiğim için Bursa'da da önü açık bir evimiz oldu :) Onun resimleri ise ilerleyen günlerde... Tabi önce yerleşmek lazım :)
31 Ocak 2012 Salı
30 Ocak 2012 Pazartesi
Dr. OETKER Kim Ki???
Bugün görümceciğimle önce markete sonra da mutfağa attık kendimizi :) Hafif hafif kar atıştırması altında markete doğru keyifli bir yürüyüş gerçekleştirdikten sonra reyonlar arasında slalom yaparken bulduk kendimizi. Bir sürü mama aldıktan sonra da mutfak seansı başladı. Ben geçenlerde annemden gördüğüm 20 dakika muffin yapmaya yeteneğine sahip olabileceğiniz Dr. Oetker Çikolatalı Muffin yaptım. Bir de alakasız biliyorum ama közlenmiş patlıcan salatası. (Onun tarifi ilerki günlerde...) Limonlu yeşil çay eşliğinde kekimizi yerken de aklıma bu post un nedeni olan Dr. Oetker kimdir ki acaba sorusu düştü. İnternet sitelerinde ayrıntılı olarak bahsetmişler ben de oradan kısaltmalar yaparak koyuyorum ve aydınlatıyorum sizi sevgili okuyucularım :) (Ay kendimi gazeteci gibi hissettim :) )
1890
Her şey Bielefeld'deki eczanenin arka odasında, 1891 yılında başladı: Genç eczacı Dr. August Oetker gece yarılarına kadar eczacı tartısı, havanı ve çeşitli tozlar ile meşgul oluyordu. Bu inatçı kaşif sonunda amacına ulaştı, fırında pişen kek, pasta ve hamur işlerinin iyi kabarması için devrim yaratacak bir çözüm buldu:
Hamur Kabartma Tozu !
Dr. August Oetker titiz çalışmaları sayesinde kek, pasta ve hamur işlerini her seferde başarılı bir şekilde kabartacak olan garantili Hamur Kabartma Tozu formülünü 1893 yılında paketleyip satmaya başladı. Artık kek ve pastalar Dr. Oetker'in garantisi ile hazılanacaktı. Esasen, Alman kimyager Justus von Liebig ve Amerikalı öğrencisi Eben Horsford Hamur Kabartma Tozu formülünü daha önce bulmuşlardı. Ancak Oetker'in başarısı evlerde kullanılabilecek bir preperasyonu başarıyla sonuçlandırmış ve pazarlamış olmasından gelmektedir.
Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu o devirdeki mutfaklar ve yerli sanayi için sansasyonel bir yenilik, bir reform olarak hızla yerini aldı.
Dr. Oetker bu ürün ile hazırlanmış birçok tarifi Hamur Kabartma Tozu paketinin üzerinde ve gazetelerde yayınlattı.
1900
Dr. August Oetker ileriyi görüyordu, ürününü korumak ve geliştirmek için markasını yarattı ve bu kendi alanında o yüzyılın dönüm noktası oldu. Kırmızı-beyaz renklerdeki "Hellkopf" simgesi (aydınlık kafa, aydınlık düşünce) tüm Dr. Oetker paketlerinin üzerinde yer aldı. Bu logo tüketicilere yüksek kaliteyi bu üründe, bu paketlerde bulabilecekleri mesajını verdi. Ürüne yönelik artan taleplerin etkisi ile kısa bir süre içerisinde endüstriyel üretime geçildi ve hemen sonra yeni birçok ürün birbirini takip etti. Artık Dr. August Oetker'in eczanesinin dışında bir firması ve bunun yanı sıra da başka diğer yabancı ülkelerde de girişimleri vardı. 1908 yılında ilk yurt dışı üretim tesisini Viyana'da kurmuştu bile.
1910
Firma tarihçesinin ilk bölümü birinci dünya savaşı ile son buldu: 1916 yılında firma kurucusunun oğlu savaşta öldü. 1918 yılında da Dr. August Oetker arkasında bir şirket bırakarak öldü. Avrupada kendi tarzını ortaya koyan bir marka ve bir firma yaratmıştı...
1920
1920 yılında firma yöneticisi Dr. Richard Kaselowsky, Dr. August Oetker'in dul gelini ile evlendi. Ve firmayı yönetmeye devam etti. Şirket personel sayısı 600'ü aşmıştı. Dr. Kaselowsky üretimi ve diğer ülkelerdeki satışı genişleterek kurucunun başarısını devam ettirdi: Fransa, Polonya, Danimarka ve İtalya'da kardeş firmalar kuruldu.
1930
Yoğun reklam, gezici bilgilendirme aracının faaliyetleri, film gösterileri, seminerler ile Dr. Oetker markası her yerde tüketiciye tanıtıldı. Pişirme ve hazırlıklarla ilgili broşürler hazırlandı. İpuçları ve öneriler verildi. Enfes lezzetli hamur işlerinin tarifleri modernleştirilerek ev hanımlarına sunuldu.
1940
Firma kurucusu Dr. August Oetker'in torunu
Rudolf-August Oetker, 1944 yılında, üvey babası
Dr. Kaselowsky'nin ölümünden sonra firmanın yöneticisi oldu. Ve savaştan çok kısa bir süre sonra firma tekrar inşaa edildi.
1950
Gıda alanında yeni pazarlar elde edildi ve birçok yeni çeşit ürün piyasaya sunuldu. Bu dönemde
"Bayan Renate" Dr. Oetker ürünlerini, Televizyon aracılığıyla, her Alman'ın evine getiriyor ve tüketicilerin isteklerini yansıtıyordu.
1960
60'lı yıllarda, "Marie-Luise Haase" Deneme Mutfağı sorumlusu olarak, Dr. Oetker Deneme Mutfağını birçok Televizyon reklamı ile meşhur etti. Bu yıllarda
Dr. Oetker ürün yelpazesi toz dondurma ile daha da genişledi.
1970
Evlerde Buzdolapları kullanımı artmaya başlayınca, 1970 de Dr. Oetker ilk dondurulmuş Pizza'yı piyasaya sundu. Bu yenilikle de Firma, tüketicilerin sürekli değişen isteklerini yerine getiriyordu.
1980
Kurucu Dr. August Oetker'in torunu Dr. August Oetker 1981 yılında firmanın sorumluluğunu aldı. Bugün birçok firma ve kuruluş Dr. August Oetker Gıda KG altında toplanmıştır.
Dr. Oetker GmbH çatısı altında ise gıda sektörü uluslararası bir boyut kazandı. Birçok ülkedeki
Dr. Oetker kuruluşu bu başlık altında toplandı.
1990
Ürün yelpazesi firmanın ana fikrine uygun olarak büyütüldü. Yanı sıra Müsli gibi yeni ürün kategorilerine de girildi. Doğu Avrupa pazarlarında başarılı sonuçlar elde edildi.
2000
2000'den beri ürün çeşitlerindeki artış sadece Almanya'daki şirketlerle sınırlı kalmadı, kardeş firmaların ürün çeşitleri de sürekli arttırıldı. Dr. Oetker'in faaliyet gösterdiği her ülkede yardımcılar ürün grubu başta olmak üzere, tatlılar ve pizza gibi ana gruplarda da sürekli bir büyüme gözlemlendi.
2010
Richard Oetker, ağabeyi Dr. August Oetker’den 2010 yılında yönetimi devraldı.
Sürekli büyüyen ve genişleyen Dr. Oetker, yeni ürün kategorisi “Dekor Serisi” ile pazara yeni bir yaklaşım getirmesinin yanı sıra bu seri ile büyümeye katkı da sağladı.
Dr. Oetker, sağlam kökleri ve uluslar arası hedefleri olan bir aile şirketi olarak, sloganını her zaman “Kalite en iyi reçetedir” cümlesiyle ifade etmektedir.
DR.OETKER TÜRKİYE
1987
Şirket 1987 yılında Bayraklı-İzmir'de
Piyale-Dr. Oetker Gıda Sanayi A.Ş. olarak kuruldu. Şirket hisselerinin % 49'u Alman Dr. Oetker firmasına, % 51'i Türkiye'nin köklü makarna şirketlerinden Maktaş Makarnacılığa aitti.
1988 yılında ilk üretim gerçekleştirildi. Türkiye'de ilk kez Kek Karışımları, Puding çeşitleri, Hamur Kabartma Tozu, Şekerli Vanilin, Jöle çeşitleri, Frutti olarak adlandırılan toz içecek karışımları ve Pizza Un karışımı üretildi. İlk yıl yaklaşık olarak 23 çeşit ürün üretilirken, daha sonralı ürün çeşitleri sürekli arttırıldı.
2011
Dr. Oetker Türkiye‘nin ürün çeşidi 171 adete yükseldi.
Bu arada muffinler çok başarılı ve yapımı çok kolay tavsiye ediyorummm.
Kimmiş diye merak edenler için...
1890
Her şey Bielefeld'deki eczanenin arka odasında, 1891 yılında başladı: Genç eczacı Dr. August Oetker gece yarılarına kadar eczacı tartısı, havanı ve çeşitli tozlar ile meşgul oluyordu. Bu inatçı kaşif sonunda amacına ulaştı, fırında pişen kek, pasta ve hamur işlerinin iyi kabarması için devrim yaratacak bir çözüm buldu:
Hamur Kabartma Tozu !
Dr. August Oetker titiz çalışmaları sayesinde kek, pasta ve hamur işlerini her seferde başarılı bir şekilde kabartacak olan garantili Hamur Kabartma Tozu formülünü 1893 yılında paketleyip satmaya başladı. Artık kek ve pastalar Dr. Oetker'in garantisi ile hazılanacaktı. Esasen, Alman kimyager Justus von Liebig ve Amerikalı öğrencisi Eben Horsford Hamur Kabartma Tozu formülünü daha önce bulmuşlardı. Ancak Oetker'in başarısı evlerde kullanılabilecek bir preperasyonu başarıyla sonuçlandırmış ve pazarlamış olmasından gelmektedir.
Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu o devirdeki mutfaklar ve yerli sanayi için sansasyonel bir yenilik, bir reform olarak hızla yerini aldı.
Dr. Oetker bu ürün ile hazırlanmış birçok tarifi Hamur Kabartma Tozu paketinin üzerinde ve gazetelerde yayınlattı.
1900
Dr. August Oetker ileriyi görüyordu, ürününü korumak ve geliştirmek için markasını yarattı ve bu kendi alanında o yüzyılın dönüm noktası oldu. Kırmızı-beyaz renklerdeki "Hellkopf" simgesi (aydınlık kafa, aydınlık düşünce) tüm Dr. Oetker paketlerinin üzerinde yer aldı. Bu logo tüketicilere yüksek kaliteyi bu üründe, bu paketlerde bulabilecekleri mesajını verdi. Ürüne yönelik artan taleplerin etkisi ile kısa bir süre içerisinde endüstriyel üretime geçildi ve hemen sonra yeni birçok ürün birbirini takip etti. Artık Dr. August Oetker'in eczanesinin dışında bir firması ve bunun yanı sıra da başka diğer yabancı ülkelerde de girişimleri vardı. 1908 yılında ilk yurt dışı üretim tesisini Viyana'da kurmuştu bile.
1910
Firma tarihçesinin ilk bölümü birinci dünya savaşı ile son buldu: 1916 yılında firma kurucusunun oğlu savaşta öldü. 1918 yılında da Dr. August Oetker arkasında bir şirket bırakarak öldü. Avrupada kendi tarzını ortaya koyan bir marka ve bir firma yaratmıştı...
1920
1920 yılında firma yöneticisi Dr. Richard Kaselowsky, Dr. August Oetker'in dul gelini ile evlendi. Ve firmayı yönetmeye devam etti. Şirket personel sayısı 600'ü aşmıştı. Dr. Kaselowsky üretimi ve diğer ülkelerdeki satışı genişleterek kurucunun başarısını devam ettirdi: Fransa, Polonya, Danimarka ve İtalya'da kardeş firmalar kuruldu.
1930
Yoğun reklam, gezici bilgilendirme aracının faaliyetleri, film gösterileri, seminerler ile Dr. Oetker markası her yerde tüketiciye tanıtıldı. Pişirme ve hazırlıklarla ilgili broşürler hazırlandı. İpuçları ve öneriler verildi. Enfes lezzetli hamur işlerinin tarifleri modernleştirilerek ev hanımlarına sunuldu.
1940
Firma kurucusu Dr. August Oetker'in torunu
Rudolf-August Oetker, 1944 yılında, üvey babası
Dr. Kaselowsky'nin ölümünden sonra firmanın yöneticisi oldu. Ve savaştan çok kısa bir süre sonra firma tekrar inşaa edildi.
1950
Gıda alanında yeni pazarlar elde edildi ve birçok yeni çeşit ürün piyasaya sunuldu. Bu dönemde
"Bayan Renate" Dr. Oetker ürünlerini, Televizyon aracılığıyla, her Alman'ın evine getiriyor ve tüketicilerin isteklerini yansıtıyordu.
1960
60'lı yıllarda, "Marie-Luise Haase" Deneme Mutfağı sorumlusu olarak, Dr. Oetker Deneme Mutfağını birçok Televizyon reklamı ile meşhur etti. Bu yıllarda
Dr. Oetker ürün yelpazesi toz dondurma ile daha da genişledi.
1970
Evlerde Buzdolapları kullanımı artmaya başlayınca, 1970 de Dr. Oetker ilk dondurulmuş Pizza'yı piyasaya sundu. Bu yenilikle de Firma, tüketicilerin sürekli değişen isteklerini yerine getiriyordu.
1980
Kurucu Dr. August Oetker'in torunu Dr. August Oetker 1981 yılında firmanın sorumluluğunu aldı. Bugün birçok firma ve kuruluş Dr. August Oetker Gıda KG altında toplanmıştır.
Dr. Oetker GmbH çatısı altında ise gıda sektörü uluslararası bir boyut kazandı. Birçok ülkedeki
Dr. Oetker kuruluşu bu başlık altında toplandı.
1990
Ürün yelpazesi firmanın ana fikrine uygun olarak büyütüldü. Yanı sıra Müsli gibi yeni ürün kategorilerine de girildi. Doğu Avrupa pazarlarında başarılı sonuçlar elde edildi.
2000
2000'den beri ürün çeşitlerindeki artış sadece Almanya'daki şirketlerle sınırlı kalmadı, kardeş firmaların ürün çeşitleri de sürekli arttırıldı. Dr. Oetker'in faaliyet gösterdiği her ülkede yardımcılar ürün grubu başta olmak üzere, tatlılar ve pizza gibi ana gruplarda da sürekli bir büyüme gözlemlendi.
2010
Richard Oetker, ağabeyi Dr. August Oetker’den 2010 yılında yönetimi devraldı.
Sürekli büyüyen ve genişleyen Dr. Oetker, yeni ürün kategorisi “Dekor Serisi” ile pazara yeni bir yaklaşım getirmesinin yanı sıra bu seri ile büyümeye katkı da sağladı.
Dr. Oetker, sağlam kökleri ve uluslar arası hedefleri olan bir aile şirketi olarak, sloganını her zaman “Kalite en iyi reçetedir” cümlesiyle ifade etmektedir.
DR.OETKER TÜRKİYE
1987
Şirket 1987 yılında Bayraklı-İzmir'de
Piyale-Dr. Oetker Gıda Sanayi A.Ş. olarak kuruldu. Şirket hisselerinin % 49'u Alman Dr. Oetker firmasına, % 51'i Türkiye'nin köklü makarna şirketlerinden Maktaş Makarnacılığa aitti.
1988 yılında ilk üretim gerçekleştirildi. Türkiye'de ilk kez Kek Karışımları, Puding çeşitleri, Hamur Kabartma Tozu, Şekerli Vanilin, Jöle çeşitleri, Frutti olarak adlandırılan toz içecek karışımları ve Pizza Un karışımı üretildi. İlk yıl yaklaşık olarak 23 çeşit ürün üretilirken, daha sonralı ürün çeşitleri sürekli arttırıldı.
2011
Dr. Oetker Türkiye‘nin ürün çeşidi 171 adete yükseldi.
28 Ocak 2012 Cumartesi
Göksel - Acıyor
Son zamanlarda radyoda denk geldiğim şarkılardan biri ve böyle puslu, kapalı, miskin havalar için en uygun şarkılardan biri bence...
Ölürsem yalnızlıktan
Ve senin kötü kalbinden
Fikrimin dikenlerinden
Batıyorsun, hala derinden
Acıyor, acıyor, acıyor
Her yolu denedim, bitmiyor
Kalbimin ortasına bıraktın aşkını, batıyor
Sakın gelme istemem
Çok korkuyorum senden
Bu muammalı halden
Çek çıkar elini kalbimden
Bin türlü ihtimali düşünüyorum
Aklına gelmiyor muyum bilemiyorum
www.yenisarkisozu.net
Acıyor, acıyor, acıyor
Her yolu denedim, bitmiyor
Kalbimin ortasına bıraktın aşkını, batıyor
Söz: Göksel Demirpençe
Müzik: Göksel Demirpençe
Keyfini Çıkarın...
Ve senin kötü kalbinden
Fikrimin dikenlerinden
Batıyorsun, hala derinden
Acıyor, acıyor, acıyor
Her yolu denedim, bitmiyor
Kalbimin ortasına bıraktın aşkını, batıyor
Sakın gelme istemem
Çok korkuyorum senden
Bu muammalı halden
Çek çıkar elini kalbimden
Bin türlü ihtimali düşünüyorum
Aklına gelmiyor muyum bilemiyorum
www.yenisarkisozu.net
Acıyor, acıyor, acıyor
Her yolu denedim, bitmiyor
Kalbimin ortasına bıraktın aşkını, batıyor
Söz: Göksel Demirpençe
Müzik: Göksel Demirpençe
27 Ocak 2012 Cuma
İstanbul'da Sokaktaki Hayvanlar Aç Kalmasın...
Keşke diğer illerde de bu şekilde bir paylaşım olsa da sokakta kalan hayvancıklar açlık çekmese en azından.
İstanbul’da hayatı önemli şekilde etkileyen kar yağışı hayvan severleri de harekete geçirdi. Yoğun kar yağışı ve dondurucu soğukta sokak hayvanlarının yiyecek bulamayacağı düşüncesiyle yola çıkan hayvanseverler kuru mama seferberliği başlattı.
Hayvanseverler, kedi@botego.com adresine posta adresini yazan herkese ücretsiz kuru mama gönderiyor. Karşılığında ise, mamanın kuru bir yere bırakıldıktan sonra fotoğrafının çekilmesini bekliyorlar.
Twitter ortamında hızla yayılan ve kısa sürede onbinlerce kişiye oluşan yardım çağırısı için kuru mama katkısı da yapılabiliyor. 'Mama fonu'na katkıda bulunmak isteyen hayvanseverler için başvurulacak adres de aynı: kedi@botego.com
Özellikle kış mevsiminde yavrulama sıklığının artması nedeniyle, yemek bulmakta acemi bebek kedi ve köpeklerin yardıma ihtiyacı olduğunu hatırlatan hayvanseverler, duyarlı herkesi en azından kampanyanın duyurusuna katkıda bulunmaya davet ediyor.
Hurriyet.com dan alınmıştır...
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19786075.asp
Bu arada aklıma bişey geldi... Havanın çok soğuk olduğu bu karlı günler Amerika'da ya da yurt dışında olsa, evsizlerden sokakta ölenler olduklarını duyarız haberlerde... Türkiye'de ise evsizlere sıcak bir ortam sunulur, karınları doyrulur ve sıcak bir yatak sağlanır en azından soğuk havalar geçene kadar... Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba???
İstanbul’da hayatı önemli şekilde etkileyen kar yağışı hayvan severleri de harekete geçirdi. Yoğun kar yağışı ve dondurucu soğukta sokak hayvanlarının yiyecek bulamayacağı düşüncesiyle yola çıkan hayvanseverler kuru mama seferberliği başlattı.
Hayvanseverler, kedi@botego.com adresine posta adresini yazan herkese ücretsiz kuru mama gönderiyor. Karşılığında ise, mamanın kuru bir yere bırakıldıktan sonra fotoğrafının çekilmesini bekliyorlar.
Twitter ortamında hızla yayılan ve kısa sürede onbinlerce kişiye oluşan yardım çağırısı için kuru mama katkısı da yapılabiliyor. 'Mama fonu'na katkıda bulunmak isteyen hayvanseverler için başvurulacak adres de aynı: kedi@botego.com
Özellikle kış mevsiminde yavrulama sıklığının artması nedeniyle, yemek bulmakta acemi bebek kedi ve köpeklerin yardıma ihtiyacı olduğunu hatırlatan hayvanseverler, duyarlı herkesi en azından kampanyanın duyurusuna katkıda bulunmaya davet ediyor.
Hurriyet.com dan alınmıştır...
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19786075.asp
Bu arada aklıma bişey geldi... Havanın çok soğuk olduğu bu karlı günler Amerika'da ya da yurt dışında olsa, evsizlerden sokakta ölenler olduklarını duyarız haberlerde... Türkiye'de ise evsizlere sıcak bir ortam sunulur, karınları doyrulur ve sıcak bir yatak sağlanır en azından soğuk havalar geçene kadar... Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba???
26 Ocak 2012 Perşembe
Bursa'da Nostaljik Tramvay
Bugün yağmura aldırmadan mutfak aksesuarı bakmak için sevgili görümceciğimle (bayılır kendisine görümce dememe :) ) Cumhuriyet Caddesi'ne gittik. Bursalı olanlar bilirler yakın zamanda bu cadde trafiğe kapandı ve İstiklal'dekine benzer Nostaljik Tramvay konuldu. Bugün geçerken neden binmeyelim ki dedik ve tecrübe ettik :)
Çok güzeldi, tramvayın giderken çıkardığı ses ve meraklı bakışlar arasında kısa süre de olsa seyahat etmek çok hoşumuza gitti. Darısı diğer Bursalıların başına... :)
Çok güzeldi, tramvayın giderken çıkardığı ses ve meraklı bakışlar arasında kısa süre de olsa seyahat etmek çok hoşumuza gitti. Darısı diğer Bursalıların başına... :)
Beğendim Ama Almadım
Hiç benden beklenmeyecek hareketler ama kemer sıkma politikası uygulamak lazım. Zaten bunların 41 numarası yok ki canım :)
Evet evet bu modelleri beğendim ama almadım... Ama şu soğuk günlerde ayağımıza geçirip çıksak iyi olmaz mıydıııı???
Evet evet bu modelleri beğendim ama almadım... Ama şu soğuk günlerde ayağımıza geçirip çıksak iyi olmaz mıydıııı???
23 Ocak 2012 Pazartesi
Canım Ayakkabılarım!!!
Taşınırken farkettim de aslında benim ayakkabıların sayısı hiç de öyle azımsanacak gibi değilmiş :) Ayaklarım 41 numara olmasına ve ayakkabı bulmakta zorluk çekmeme rağmen "Ay bu ayağıma oldu nasılsa alayım uygun bir zamanda giyerim" diye diye 5-6 çift fazladan ve de hiç giyilmemiş ayakkabım varmış meğer :) Bir de eskidi diye ağıt yaktıklarım var ki onları hiç sormayın hala kalbimde bir yaradır kendileri :) aynısı bulsam yine alırım o derece yani (Aynı kottan iki tane alıp ikisini de aynı anda giyen bir kişiyim hiç sorgulamayın yani)
Bu resimde benim ayakkabılarımdan bir kısmını görüyorsunuz ki burda halen ortada olmayan ve sonradan "biz burdaydık kiiii" diyen 4-5 çift daha ayakkabı,çizme vs çıktı :)
Bu resimde benim ayakkabılarımdan bir kısmını görüyorsunuz ki burda halen ortada olmayan ve sonradan "biz burdaydık kiiii" diyen 4-5 çift daha ayakkabı,çizme vs çıktı :)
19 Ocak 2012 Perşembe
Hepsini İstiyorum Hepsini!!!
Şirketten ayrılmadan önce eşyaları toplamak bildiğiniz yarım günümü aldı. Bir süredir şüpheleniyordum ama artık eminim ki ben bir bardakkoliğim! Değişik fincanları, mug ları görünce dayanamıyorum ve hemen kendisi masamdaki yerini alıyor. Tam sayısını bilmiyorum ama sanıyorum 7-8 tane fincanım varmış :)
Şimdi hedefim yeni işimde yeni muglar edinmek :)
Ama şöyle olsalar da dursalar masanın üstünde, yudumlasam çayımı, kahvemi fena mı olur ne dersiniz???
Şimdi hedefim yeni işimde yeni muglar edinmek :)
Ama şöyle olsalar da dursalar masanın üstünde, yudumlasam çayımı, kahvemi fena mı olur ne dersiniz???
18 Ocak 2012 Çarşamba
Bursa Sweet Bursa
Ne kadaaaar da uzun bir zaman olmuş blog un yüzüne suratına bakmayalı…
Ama dostlar hayatımda köklü değişiklikler yapıyordum bu arada ben. Kısa kısa bahsedeyim zira ayrı ayrı birer post yapmak niyetindeyim başımdan geçenleri
Öncelikle Eşimi Bursaya gönderdim… Bir süredir niyetimiz zaten Bursa’ya yerleşmekti ve ilk işini ayarlayıp giden o oldu. Ben de ona ayak uydurmak adına istifamı verdim ve bu Cuma itibariyle işsizler kervanına katılıyorum. Eşimin gitmesi ile birlikte büyük bir karmaşanın içinde bulduk kendimizi aslında. Ev bakmalar, internette emlak sitelerinde sürtmeler, nakliyat firması bulma, halıların yıkamaya yollanması, eşyaların toplanması, aman kar da yağdı, soğuk da oldu, ne yapacağız derken pazar günü attık eşyayı. Şimdi yerleşme sürecinde eşimin ailesinin evindeyiz zira ocak ve davlumbaz almadığımız icin doğalgazı açtıramıyoruz ve bu yüzden de ısınamıyoruz. Gerçi evimiz yalıtımdan dolayı kolay ısınacak gibi duruyor, herhalde doğalgaz faturaları üzmeyecek bizi…
Düzenimi bulduktan sonra aklımda yazmayı planladığım yepyeni konular ve tabi ki alısveriş çılgınlıklarımla geri gelicem…
Fırsat buldukca post yapmaya devam…
4 Ocak 2012 Çarşamba
Yılbaşı Kıyafetim!!!
Bütün kış takip ettiğim ve yine yeni yeniden dayanamayıp aldığım elbiseyi giydim. Tabi yukarıdaki hatun gibi durmadı benim üstümde. Göbek pırtladı önden, kolumu sokana kadar biraz savaş vermem gerekti ama fena da olmadı hani. İnternette ya da mağazalarda rastgelirseniz denemeniz şiddetle tavsiye edilir :)
Farklı model ve renkleri de mevcuttu...
Duck Tales Wohooo!
Geçenlerde yaratıcı bir sunum hazırlarken aklıma geldi şu Varyemez Amca... Çok tatlı ama dimi? Hele de torunları. Torunlarıydı dimi?
Hele şu çılgın pilot ve bi de çatlak mucit vardı dimi? Şimdi hatırlamıyorum adlarını ama eğlencelilerdi...
Sabahları erken kalkıp işe gitmek yerine onları seyretmek isterdim...
Hele şu çılgın pilot ve bi de çatlak mucit vardı dimi? Şimdi hatırlamıyorum adlarını ama eğlencelilerdi...
Sabahları erken kalkıp işe gitmek yerine onları seyretmek isterdim...
Belki de olur ne dersininiz??? :)
2 Ocak 2012 Pazartesi
Mis Gibi Bir Kahvaltı
Kahvaltı kadar güzel bir öğün daha var mı ki? Bence yok!!! Benim için günün en önemli öğünüdür kahvaltı, hele şöyle 3-4 çeşit peynir, simit, zeytin, bal amannn, Akşamları bile kahvaltı yapabilirim ben... Ama tabi işin ucunu rahatlıkla kaçırabileceğiniz bir öğün aynı zamanda ve asla sandığınız kadar hafif bir öğün değil kendileri.
Besin | Porsiyon | Kaç Kalori | Bu kadar kaloriyi yakmak için kaç dakika yürümek gerekir ? |
| | | |
Bal | 1 yemek kaşığı | 60 | 12 |
Beyaz ekmek | 1 Dilim | 90 | 18 |
Beyaz Peynir | 100 gr | 190 | 38 |
Domates | 1 Dilim | 4 | 0.8 |
Granola Bar (Nature Valley) | 1 bar | 90 | 18 |
Ülker K Bar | 1 bar | 90 | 18 |
Kakao Kreması | 1 yemek kaşığı | 110 | 22 |
Kakaolu Kek | 1 Dilim | 180 | 36 |
Karışık Tost | 1 Adet | 250 | 50 |
Kaşar Peyniri | 1 Dilim | 90 | 18 |
Kaymak | 1 yemek kaşığı | 140 | 28 |
Kepekli Ekmek | 1 Dilim | 60 | 12 |
Krem Peynir | 1 yemek kaşığı | 50 | 10 |
Kuruvasan | 1 Adet | 250 | 50 |
Menemen | 1 tabak | 220 | 44 |
Mısır Gevreği | 1 yemek kaşığı | 6 | 1.2 |
Müsli | 1 yemek kaşığı | 30 | 6 |
Pekmez | 1 yemek kaşığı | 60 | 12 |
Peynirli Omlet - (3 adet yumurta,Peynir) | 1 tabak | 294 | 58.8 |
Peynirli Tost | 1 Adet | 190 | 38 |
Poaça | 1 adet | 180 | 36 |
Reçel - Çilek | 1 yemek kaşığı | 50 | 10 |
Sade Açma | 1 Adet | 250 | 50 |
Sandviç (Peynir,Domates, Salatalık) | 1 Adet | 343 | 68.6 |
Sosis | 1 Adet | 190 | 38 |
Sucuk | 100 gr | 450 | 90 |
Yumurta - Haşlanmış | 1 Adet | 80 | 16 |
Yumurta - Yağda | 1 Adet | 100 | 20 |
Zeytin Siyah | 1 Adet | 9 | 1.8 |
Zeytin Yeşil | 1 Adet | 5 | 1 |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)