Belki içinizde daha önce garson olarak çalışmış birileri vardır ve yazacaklarıma itiraz edecek olabilirler. Ya da "Her müşteri de bir değil ki, kimisi var insanı canından bezdirir" de diyebilirsiniz ama geçenlerde gittiğim bir yerde gözlemlediklerimden sonra böylesine bir yazı yazmak istedim... Ben evrene mesajımı gönderiyim de...
Geçenler Nilüfer Carrefour'un karşısında bir restauranta gittik eşimle. Mekanın adını şu anda hatırlayamadım ama pideleri ile meşhur bir yer. (Şimdi okuyunca belki bileniniz çıkar :) ) İçeri girdik ve cam kenarında ve duvar diplerinde olmak üzere 4 er kişilik masalara bakınmaya başladık. Cam kenarındakiler boş olduğu için doğal olarak oraya yönlendik ancak garson amca bizi duvar dibine otutturmaya çalıştı. 2 kişiyiz ya boşuna 4 kişilik masa işgal etmeyelim diye düşündü herhal ama ben onun gösterdiği yeri görmezden gelip gidip cam kenarındaki masaya oturdum. Hemen çatal bıçak ve kağıt servis kondu ve saniyesinde siparişimiz alındı. Menüye bakıp düşünme şansımız pek olmadı ama bu bazılarımıza göre de iyi bir özellik olabilir tabi. Bi sipariş vermek için yarım saat garsona kendimizi göstermeye çalıştığımız yerleri düşününce...
Siparişlerimiz geldi ve num num yedik, bu sırada eşim şişedeki kolasının kalanını bardağa boşaltır boşaltmaz hop şişe gitti... Bundan bi 5 dakika kadar sonra benim yemeğim bitti ve ayranımı da son bir fırt çekerim diye son ana bırakmışken yine aynı garson amca geldi ve önümde ne var ne yoksa -ki buna son fırtımı sakladığım bardağım da dahil- aldı gitti. Şaşkınlıktan tepki gösteremedim düşünün o kadar hızlı oldu yani... Bu tip yerlerde genel olarak çay ikram etmek isterler ama bizim böyle bir alışkanlığımız olmadığı için kibarca reddettik ve öyle bir ortam oldu ki "yediniz içtiniz tamam, çay da istemediniz, e o zaman hesabı ödeyin de kalkın gidin artık" tavrı hakim oldu garson amcada. Rahatsız olduk resmen ve hadi gidelim diye ayaklandık. Hesabı ödedik ve hızlıca mekanı terkettik.
Şimdi sorarım size, nasıl olsa müşterim çok, sen gelsen de gelmesen de ben iş yapıyorum mantığı ile böyle mi davranmaları gerekirdi?
Gelen müşteriye potansiyeline ya da sayısına göre mi davranmalı? Yoksa müşteri ayrımı yapmamak mı gerekli?
Siparişi aldın, getirdin, müşteri son lokmasını ağzına atar atmaz önündeki tabağı alman mı gerekli? Belki o anda midem bulandı belki boğazıma kaçacak ve ağzımdakileri tabağa püskürtmek isteyeceğim sana ne?
Yemeğimi bitirdiğim anda çay içmek zorunda mıyım peki?
Yemeğimi yedim ama çay da içmiyorum o zaman iki dakika durup midemdekilerin oturmasını beklemeye hakkım yok mu?
Çıkarken de hiç bir sevgi sözcüğü duymadık o da ayrı bir mevzu...
Evet çok lezzetli bir öğün oldu bizim için ama bir daha gider miyim hiç bilmiyorum...
Garson böyle mi olmalı sizce?