Evet yazmak gelmedi içimden… kimi zaman yazılacak çok şey olduğundan kimi zaman da kelimelerin bile bazı anları,duyguları açıklamaya,paylaşmaya yetmediğinden…
Önce şehit haberi ardından da Van depremi… Kaybettiğimiz askerler, çocuklar, anneler, babalar, öğretmenler, memurlar ve daha niceleri…
Giden gitti geri gelmeyecek ama hiç değilse kalanları korumalı kollamalı ama nasıl? O kamyonlar neden yağmalanıyor, Türkiye’nin dört bir tarafından gönderilen yardımlar nereye gidiyor ve niye birileri olaya el koyup bir düzene sokmaya çalışmıyor. Zamanında toplanan deprem vergilerinin hesabını hükümet neden bu şekilde açıklıyor? Sorulacak ve sorgulanacak o kadar çok şey var ki…
Canımı çok acıtıyor yanındaki bina ayakta iken diğerinin yerle bir olması… Nerden bilebiliriz ki yan taraftaki binanın depreme dayanıklı olduğunu da kendi oturduğumuzun böyle bir depremde ayakta kalamayacağını… Hava soğuk, hava çok soğuk ve insanlar barınmaya,korunmaya, yardıma muhtaçlar… Anlayamıyorum başka bölgelerden gelip de boş evlere dadanan hırsızları… Hiçbir zaman da anlayamayacağım…
O kadar çok şey geliyor ki aklıma ve o kadar çok fikir duyuyorum ki çevremde.
O insanlar başka yerlere hatta Akdeniz’deki otellere nakledilemez miydi? Ya da her türlü konukevi ve lojman adı her neyse kalınabilecek durumda olan kamunun konutlarına?
Yardımlar asker ya da polis nezaretinde nakledilemez miydi?
Daha çabuk koordine olunamaz mıydı?
Binalara ruhsat verilirken daha vicdanlı davranılamaz mıydı?
Türkiye, etnik kökeni ne olursa olsun, daha İNSAN olamaz mıydı?