30 Ekim 2012 Salı

Kırtasiyeleşemeyen Deniz...

Böyle bir yazıyı yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm aslında. İlk başlarda "insanlık hali olabilir böyle durumlar" diye düşünürken sonrasında "Ortada bana yapılan bir haksızlık var ve ben bunu blogumu okuyan herkesle paylaşmak istiyorum." dedim. Şimdi anlatacaklarıma belki eklemek isteyecekleriniz ya da eleştiri yapacağınız noktalar olabilir. Bu tip olaylarla karşılaşan blogger arkadaşlar var. Onlar bu durumda ne yapmış, bunu paylaşabilirler. Belki benim hatamın olduğu taraflar da vardır ve bunu siz okuyunca görebilirsiniz diyerekten yazıyorum...

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki katıldığım etkinliği düzenleyen Colored Books adlı blogger arkadaşla hiç bir alıp veremediğim yoktur. Zira bu konuda onun en ufak bir suçu da yoktur. Etkinliği düzenleyen blogger olduğu için adı geçiyor sadece. İkinci belirtmek istediğim nokta da herhangi bir blogger ı karalamaya çalışmak gibi bir amacım da yok. Sadece benim başıma gelen olay belki bir gün aynı kişi tarafından sizin başınıza da gelebilir diye düşündüğüm için hem olayı paylaşmak hem de kendisini deşifre etmek istedim. Yorum ve takdir size kalmış... Ben içinde bulunduğum durumdan dolayı üzüldüm ve kırıldım, bunu da blogumda paylaşmak en doğal hakkımdır...

Herhangi bir haksızlığa meydan vermemek için tarihleri ile birlikte bahsedeceğim...

3 Eylül 2012 günü sevgili Colored Books bir Kırtasiyeleşme Etkinliği düzenledi. Buradan bakabilirsiniz. Ben de bu etkinliğe katılmak için yorum bıraktım ve 11 Eylül Salı günü eşleşmeler yapıldı. Ben Seda... ile eşleşmiştim ve kendisine eşleştiğimizi haber vermek adına aynı gün mail attım. Cevap ancak 24 Eylül'de geldi. Belki hatırlarsınız daha önce bilekliklere olan sevgimi belirttiğimde kendisi kendi yaptığı bilekliklerden bana gönderebileceğini söylemişti. Ben de sevindim ve bunu kabul ettim. O zaman gönderdiği için bir sorun yaşamamıştık ve adresimi verince paketimi bana ulaştırmıştı. İçinden geldiği için göndermişti hatta hazırda olan bilekliklerini ben cevap atana kadar çoktan başkasına hediye etmiş olmasına rağmen yine de bi paket hazırlayıp gönderdiği için memnun olmuştum. Teşekkür etmek amacıyla kendisine ben de ufak tefek kendimce bir paket hazırlayıp gönderdim ancak adresi açık yazılmamıştı ve PTT Kargo çalışanından azar yemiştim "Bu paket gitmez" diye. Neyseki o paket ulaştı Seda'ya. Yukarıda kısaca anlattığım sorundan dolayı adresini daha ayrıntılı göndermesi için yeniden bir mail attım aynı gün. Hatta 25 Eylül'de bir daha, 4 Ekim'de bir daha... Cevap 10 Ekim'de geldi. (Buraya dikkat eşleşmeler belli olalı 1 ay oldu.) Attığı mailde sabah 10 dan akşam 10 a kadar yoğun tempoda dersler yüzünden çalıştığını ve pakete neler konulması gerektiğini hatırlamadığı için benden etkinlikte belirtilen şartları göndermemi istedi. Artık bu noktada kendisine kızmaya başladığım için ve de şehir dışında olduğum için telefonumdan cevap attım ve şartları bilmediğimi belirttim. Bana cevap atana kadar etkinlik sayfasından da bakabilir diye düşünmüştüm o zaman.

Sonrasında ise benim daha eşleşmeler belli olduktan 3-4 gün sonra hazır olan ve beklettiğim paketimi göndermekte karar kıldım ve gönderdim. Takip numarasından kontrol ettiğimde paketimin ertesi gün ulaştığını gördüm. Fakat teşekkür edildim mi? Hayır... Geri dönüş yapıldı mı? Hayır...

19 Ekim tarihinde artık içimdekileri daha fazla tutamadım ve ne hissediyorsam anlattım ve mail attım. Cevap geldi mi? HAYIR!!!

Sadece 20 Ekim'de blogunda iki satır yazıp teşekkür etti cümle alemin önünde. Ama kendi yaptığı ilgisizlikten bahsetti mi? HAYIR...

İşte benim başıma gelen tatsız olay bu... İlk başlarda iyi niyetli yaklaşmaya çalıştım ancak sonrasında bu iyi niyetin suistimal edildiğini hissettim. En nefret ettiğim şeylerden biridir saf yerine konmak... Aynı durumda ben olsam (derslerim çok yoğun olabilir, evimde internet olmayabilir...) haftasonu bir internet kafeye gider, haber verir, elimden geleni yapardım. Sonuçta günlerden beri haber bekleyen, sözünü yerine getirip paketi yollayan karşı tarafa biraz ayıp olmuyor mu???

Bilin istedim...

13 yorum:

  1. böyle şeyleri anlatıp yazmanız gerçekden çok güzel birşey.Sorumluluk sahibi olmak çok başka şeylerdir.Kaç yaşına gelirsen gel her insanda olmayan birşey.Görüyorumki çekiliş yapıp yollamayan,herşeye katılıp kendine gelince şartları yerine getirmeyen arkadaşlar var.Böyle yaparak kendilerini kandırıyorlar aslında farkında değiller.Bencillik yapan insanalrın sonu hep yanlız kalmaktır...

    Kırılmakda ve üzülmekde de çok haklısın bence

    YanıtlaSil
  2. Öyle haklısın ki..
    İçinden gelmiyorsa, vaktin yoksa katılamıyorum de, vazgeçtim de bir şey de..
    Bir de etkinlik yapıp, beş on kişiyle eşleşip, ben yarın gönderiyorum deyip bir türlü göndermeyen, önce paketin kendine gelmesini bekleyen uyanıklar var. Hayır yani 2,3 tane şeyi o az gönderdi, bu fazla gönderdi diye hesabını yapacaksan ne diye katılıyorsun bu etkinliklere..

    YanıtlaSil
  3. canım geçmişler olsun diyorum önce. seni çok iyi anlayabiliyorum. bende özenle hazırladığım paketlerden sonra özensiz yapılan bu tip tavırlardan nefret ediyorum. Bir tşk postu bile hazırlamak çok geliyor insanlara yada teslim aldıktan sonra dönüş yapmak. biraz özenli davranmak lazım sanırım bu konuda.

    YanıtlaSil
  4. bu tür benzer durumları kimden okudum şu an hatırlamıyorum ama bir kaç arkadaşımdan daha okumuştum ,arkadaşım.:)Ne var biliyor musun,herkes burda deli dolu,samimi yazarak varolduğunu düşünüyor ama blog yazmayı sadece bu tür çekiliş,hediye,etkinik havasında büründürüp iyi niyetleri suistimal eden bana gelsin ne olursa olsun'culuk mantığı gördüm ben genelde.Tabi bu benim düşüncem:)Sen de bunun bir benzerini yaşamışsın mesela.
    ,
    Blog dünyasına girdiğimden beri de bu gerçekçi mantığı maalesef gözardı edemiyorum.Sanal dünyada da bizler olduğumuz içi gerçek hayatta nasıl sevdiklerimiz için emek harcıyorsak ,burada da böyle bir dünya kurmuşsan buna da emek harcamalısın ,seni even ve takip edenlere aynı inceliği göstermelisin bence.Yani etkinliğe girmesini biliyorsun da ,iki satır bir şey yazmaya mı ezirgeniyorsun diye sorarlar insana!
    Kırılmakta bence haklısın.Çünkü insan verdiğinin beğenilmesini,kullanılmasını ,bununla beraber ince,içten bir teşekkür bekliyor.Hele bu konuda hassas bir insansan sen bunu zaten insanlara yapıyorsundur,gerekli hasssiyeti gösteriyorsundur ve aynısını olmasa bile bir kısmını bekliyorsun.....kendin bu konuda iyi niyetli olduğun için insanları da öyle görüyorsun ama...kırılan hep böyle hassas insanlar oluyor..şu an kendimden pay çıkardığım gibi mesela;))

    YanıtlaSil
  5. blogun çok keyıflı :) takıbe aldım senı :) bende bloguma beklerım:)
    http://zuutrendss.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  6. Bahaneler her zaman oluyor, ama illa ki zaman yaratılıp araya sıkıştırılabilir. Senin gibi böyle konularda ilgili, özenen, titiz birine yapılacak şey değil bu. Yazık!

    YanıtlaSil
  7. aaa bu arada şunun altını çizeyim ,sonradan aklıma geldi,kaş yaparken göz çıkartayım durumu olmasın diye geri döndüm:) etkinliklere,çekilişe bu tür aktivitelere katılan arkadaşlarıma sözüm yok.Ben sadece etkinliğe girip de bir teşekkür etme zahmetine girmeyen ya da zorla teşekkür eden insanları anlamadığımı söylüyorum.Yoksa aman ha ,ben girmiyorum diye yargılamak benim değil sadece,kimsenin haddine kalmamış.Yanlış anlaşılabilirim diye bunu vurgulamak istedim :)

    YanıtlaSil
  8. İyi de yazmıssın tatlım. Ben yeni oldugumdan belki de hic farkında degildim böyle olaylar oldugunun. Üzüldüm senın adına :(

    gorgeousofmyworld.blogspot.com

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Deniz Yıldızı biraz hüzünlenmişsin anlaşılan ama eminim arkadaşın kötü niyeti yoktur.
    (yazılanlardan anladığım kadarıyla)
    Sanırım biraz yoğun bir zamanına denk gelmiş sen kalbini ferah tut.
    Hiç bir şey olmasa bile sen karşılıksız iyi bir hediye göndermiş olacaksın;)
    Bilirsin bir laf var "iyilik yap denize at balık bilmezse Halık (ALLAH) bilir" diye.
    Öyle düşün ve üzülme.

    YanıtlaSil
  10. Yorumlar için ayrı ayrı teşekkür ederim herkese, geri dönüş görmek güzel...

    YanıtlaSil
  11. Bir şeylere emek verim karşılığında da bir teşekkür bile almamak insanı üzüyor, seni cok iyi anlıyorum. Cok fazla etkinliğe katılmadım , böyle bir durumla karşılaşmadım ama karşılaşsam ben de senin gibi cok kırılırdım :( ama aslında üzülmemek lazım karşı taraf kazandığını zanneder ama aslında kaybediyor farkında değil..

    YanıtlaSil
  12. Sizi çok iyi anlıyorum aynı etkinliğin birincisine katılıp hediyemi 20 eylülde gönderdim. Ama dönüş olmadı. Paket gelmemesi sorun değil. Emeğime üzülüyorum. Eşleşmeler olmadan önce paketimi özenle hazırladım. Eşleşmelerde eşim erkek çıkınca pembe ağırlıklı olan paketimi değiştirdim. Uzun uzun düşündüm ne ilave edebilirim diye. Blogunu ifşa etmek istemiyorum belki bahaneleri gerçektir. En son bayram haftası göndereceğim dedi, bekliyorum. Kızmamaya çalışıyorum.
    üzülmeyin desem etkili olur mu :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bayram geçti benim paketten ses çıkmadı. sizin gibi ifşa etsem mi bilemedim? İçimde el vermiyor ama çok kızıyorum.

      Sil