25 Ağustos 2011 Perşembe

Evde Tek Başına...


Bazen evde tek başına kalmak ister insan… Evin içindeki tek ses kaynağı da dışardan gelen çöp kamyonunun sesidir, ya da sokakta oynayan çocuklar…

İşte böyle bir akşam geçiriyorum şu anda… Kocayı arkadaşları ile iftara gönderdik evde tek başına olmanın tadını çıkarıyorum. J Güzel aslında evde tek başına olmak. Üniversiteden beri zaman zaman tek başıma kaldım ve böyle zamanlarda insanın kendiyle baş başa kalmasının de ayrı bir keyfi olduğunu keşfettim.

Müzik dinleyebileceğin bir player bulursun, o an ne olursa laptoptan ya da mp3 playerdan. Sevdiğin parçaları tek tek seçersin ve keyfini çıkarmaya başlarsın aynı şimdi yaptığım gibi J



Beni bu aralar en çok dinlendiren parçalardan biri, Eternal Sunshine of the Spotless Mind adlı filmin soundtrack albümündeki muhtemelen en sevilen parçası, Everybody's Got To Learn Sometimes…

 

Bu filmi seneler önce izlemiştim ama benim en sevdiğim filmler listesinde kesinlikle vardı. Aslında böyle bir listem yok ama bu satırları yazarken aklıma geldi, bunun için de ayrı bir başlık açılmalı kesinlikle. Bir bayan olarak tabi ki listenin romantik filmlerle dolu olacağını tahmin edersiniz J

 

Ne diyorduk? Evde tek başına olmak… Eskiden evde tek başıma olduğumda içerdim, favorim ise hep şarap olurdu. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü artık içki mevzusu benim için mazide kaldı. Arkadaş ortamında şaraba katılan biradan sonra gece berbat bir şekilde uyanıp soluğu tuvalette aldığım maceradan sonra içki konusu benim için kapandı. Bir daha içimden gelmedi bile… Bu iyi bir şey de olabilir aslında J Sigara derseniz hayatıma hiç girmedi ve çok çok büyük ihtimal bundan sonra da hiç girmeyecek.

 

Blog yazmaya yeni yeni başlayanlardan olduğum için böyle konudan konuya atlayıp bir çok şeyden bahsediyorum ve bu iyi midir kötü midir bilemem… Benim için maksat tamamen içimden gelenleri yazmak…

 

 

 


2 yorum: