12 Nisan 2012 Perşembe

Nine West Lookbook :)

Ayacıklarıma olan nadir markalardan olan Nine West'in bu sezon yine iddialı, yine değişik ve yine topuklu modellerle karşımızda :) Ah bu modelleri öyle bir kombinlerdim ki beennnnn :)








11 Nisan 2012 Çarşamba

Kalbimize Yaptığımız 11 Kötülük


Ancak kalbin yeri başka. Kalp adeta hayatın aynası. Kalbin sağlığı ya da sağlıksızlığı bu aynanın yansıttığı görüntülerden kaynaklanıyor. Kalbimiz kıymetli ancak çoğu zaman onun kıymetini takdir edemeden yaşayabiliyoruz. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, insanın kalbine yapacağı en büyük iyiliklerin başında diyetine dikkat etmenin geldiğini, beslenmeyi düzenleyerek koroner arter hastalıklarından ölüm riskinin yüzde 30-60 oranında azaltılabildiğini belirterek, kalbimize verdiğimiz 11 zararı şöyle sıralıyor:


1. Geç kalkıp geç yemek. 
2. Acıkmadan yemek. 
3. Yatmadan önce yemek. 
4. Kötü beslenmek. 
5. Sürekli oturmak, hareketsiz kalmak. 
6. Spor yapmamak. 
7. Sürekli aşırı strese maruz kalmak. 
8. Yağ dokusu artışı ile kilo almak. 
9. Aşırı alkol tüketmek. 
10. Sigara içmek. 
11. Kalbimizi bir şikayet oluncaya kadar hiç aklımıza getirmemek.


Kalp sağlığı konusundaki bilinç düzeyinin hala istenilen seviyeye gelmediğini, bu konuda yanlış bilinenler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sinan Dağdelen, kalp hastalıkları konusunda en çok merak edilen soruları şöyle yanıtlıyor:


BU BELİRTİLERE DİKKAT


Özellikle göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, tıkanma veya yanma gibi belirtiler kalp damar hastalıklarının erken belirtileri olabilir. Bu şikayetler göğüste sağda veya solda, kollarda, mide üzerinde, boyunda veya çeneye doğru olabilir. Bunun yanı sıra erken yorulmak, nefes darlığı veya nefes alamama hissi, fenalık hissi, boğulur gibi olmak, çarpıntı veya ritim düzensizliği, baygınlık hissi ve gece uyandıran tıkanma hisleri bir kalp hastalığı belirtisi olabilir.


ERKEKLER 40 KADINLAR 50


Erkeklerde 40 yaşından sonra, kadınlarda ise 50 yaşından sonra kalp kontrolü yaptırmak gerekir. Ancak kişinin ailesinde ve birinci derece bir yakınında erken bir kalp hastalığı hikayesi varsa, diyabet veya hipertansiyon varsa, çok yüksek kolesterol değerleri varsa bu kontrollerin 30’lu yaşlarda yaptırılması önemlidir.


ŞİŞMANLIK KALBE YÜK MÜDÜR? 


Yağın karın bölgesinde toplanmasıyla karakterize olan yağ birikimi, koroner arter hastalığı riski açısından çok daha önemlidir. Beden kitle indeksi (kilo / metre olarak tanımlanan boyun karesi) ile mortalite (ölüm) arasında doğrusal bir ilişki vardır. Beden kitle indeksinin 25 kg/m2 altında olması normal kabul edilir. 25-30 kg / m2 arası kilo fazlalığı, 30 kg / m2 üzeri ise obezite kabul edilir. Artmış bel / kalça oranı yani abdominal obezite, koroner arter hastalığı riskini özellikle artırıyor. Erkeklerde 0.9, kadınlarda 0.8 altındaki bel kalça oranı normal kabul ediliyor.  


SAĞLIKLI BİRİ KAÇ YILDA BİR KONTROL YAPTIRMALI?


Bir sağlıklı kişinin erkekte 40 ve kadında 50 yaşından sonra düzenli kalp kontrolleri yaptırması gerekir. Bu kontroller düşük riskli kişilerde her iki yılda bir, yüksek riskli kişilerde ise her yıl yapılmalıdır. Çünkü bir önceki veriler artık geçmişte kalmıştır ve bu süre zarfında metabolizma değişebilir ve bazı hastalıklar başlayabilir.


AİLESİNDE KALP HASTALIĞI OLAN BİR KİŞİ NE KADAR ZAMANDA BİR KONTROLE GİTMELİ?


Birinci derece bir yakınında kalp damar hastalığı olan kişiler 30 yaşından itibaren ilk kontrollerini yaptırmalıdır. Kardiyak risk oranlarını gözden geçirmeli ve riskini yükselten fiziksel, diyetsel, yaşam alışkanlıkları ile ilgili veya kan tahlilleri ile ilgili bozukluklar için erkenden tedbir almalıdır.


KALP SAĞLIĞI KONUSUNDA YAPILMIŞ YENİ ÇALIŞMALAR NE DİYOR?


2009 yılı sonunda yayınlanan JUPITER isimli büyük bir araştırma çok önemli bilgiler edinmemize neden olmuştur. Bu çalışmanın sonucu şöyle oldu: 
Çalışmaya alınan ve statin dediğimiz kolesterol ilacını içeren ve  17 binden fazla hastada yapılan araştırmada, bir gruba bu ilaç verilirken, diğer gruba ise hiçbirşey verilmiyor. Kolesterol ilacı verilen grubun başlangıçtaki kolesterolleri tamamen normal bulunuyor. Kanlarında CRP maddesi yani inflamasyon göstergesi yüksek bulunuyor ve beş yıl boyunca takip ediliyor. İlaç almayanlarda ise şu bulgular elde ediliyor: 
- Kalp krizi iki buçuk kat daha fazla.
- Beyin felci iki kat daha fazla.
- Damar tıkanıklığı ameliyat girişimi geresinimi iki kat daha fazla. 
- İlaç almayanlarda, kriz, felç, kalp damar hastalığından ölüm iki kat daha fazla. 
- Bütün ölüm nedenleri ise 1,25 kat daha fazla.


Yazı alıntıdır... Burada

4 Nisan 2012 Çarşamba

Buyruuuun...

Aslında bir süredir büyük baskılar var üstümde :) Bursa'daki evimizi merak edenlere küçük sırlar veriyor ama ayrıntılar için onları bizzat evimize davet ediyordum. Bugün çok sağlam bi temizlik operasyonuna girişince tertemiz salonumuzu sizlerle de paylaşmak istedim :) Temiz olan antre ve koridoru da ekliyorum. Benden kıyak :)
Efendim Buyruuun sizi şöyle salona alalım :)


Merak edenler olabilir de ekliyorum. Oturma gurubu ve yemek takımımızı evlenirken Bellona'dan almıştık. Orta sehpa ve köşedeki üçlü sehpa takımı da yine Bellona'dan. Eski perdelerimizi beğenmemiştik ve zoraki kullanıyorduk, kendi evimize geçince artık perdelere el atma zamanı gelmişti :) Perdeler yenilendi...
 Yukarısı bizim evin girişi... İstanbul'daki eve göre çok daha geniş ve kendinden dolap olduğu için benim onlarca ayakkabımı toparladı :) Eski halımız bu antrede düdük gibi kaldığından antre halısını da değiştirdik. Tabi antre değişince koridor da bundan nasibini aldı :) Halıların markası Padişah...
 Yatak odası tarafından koridorun görünüşü... Soldaki kapı banyoya ait, sağdaki ilk kapı küçük odaya ve ikinci kapı da oturma odasına ait. Tam karşıda salon.
Ve bu da salondan koridorun görünüşü... Yatak odasından küçük bir ipucu bıraktım size :) Daha fazlasını göremeyeceksiniz zati :)

Çin Tuzu Hakkında...


"MSG" NEDİR?
KATKI MADDESİ / KORUYUCU MADDE FARKI

HİÇBİR KATKI MADDESİ YOKTUR" İLE " HİÇBİR KORUYUCU MADDE İÇERMEZ" ARASINDAKİ AYRIM VE MSG ( ÇİN TUZU) DENEN ZEHİR :

Markette gördüğümüz ürünlerin bazılarının üstünde "hiç bir koruyucu madde içermez" yazıyor. O ürünlerin içindekiler kısmına baktığınızda neyle karşılaşacağınızı biliyor musunuz? Maalesef hemen hemen hepsinin içeriğinde "MSG" denilen madde var

MSG Nedir ?

MSG, bir yiyecek katkı maddesi. MONO SODYUM GLUTAMAT
Daha masum bir ifade tarzı olsun diye MSG = ÇİN TUZU adıyla satıyorlar.

Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor... Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.

Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler,çok küçük yaşta diabet hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar.

Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde uyarılar yazıldı. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı?
Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır. Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım,
genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değiller.  Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.

Utanmadan Sağlık Bakanlığı bunu onaylayıp "Türk Gıda Koteksi'ne uygundur" izni veriyor.

“Hiçbir katkı maddesi yoktur" ile  “Hiçbir koruyucu madde içermez" dikkat etmediğimiz ama çok önemle bakmamız gereken iki ayrı ama önemli bilgi...

Sizlerle paylaşmak istedim...

Bazı linkler de paylaşmak istedim;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Monosodyum_glutamat

http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=monosodyum+glutamat